ışığın,
karanlığına sığındığımız kadar
insan olduk yeryüzünde!...
ne hayatın hakkını verebildik,
ne de hayat bizim hakkımızdan gelebildi...
sadece çocukluktu,
nefes almak için yaşamak!
bizse,
boğazımızı düğümlemeye çalistik,
tarifi meçhul sözcüklerle...
hayır hayır başka bir hayat var
nefesinin sana ihtiyacı olduğu...
karanlığın sustuğu
ve güneşin doğduğu yer arasında
gidip gelen bir serüvendi
benim hayatım...
marifet zamandaydı,
bende değil...
zamana yenik düştük,
gidilmesi gereken mekanlar daha bize çok uzakken...
ne zamanı anlayabildik,
ne de bir yere gidebildik!...
Aşk;
Koskocaman bir yalan
Bazen, çöllere düşüren, bazen de dağları deldiren
Kavuşmasız kuruyan ırmaklarda yüzdüren
Aynada yaşlanan yüzünü seyreden
Koskocaman bir yalan dünyada gülümseten
Aşk;
Koskocaman bir yalan
Boran kuşunun gözündeki üç damla yaşı akıtan
Dümeni olmayan bir geminin kaptanlığını yaptıran
Elimdeki kadehin içine bir parça kan damlatan
Ve o kadehte yüzmesini bilmeyeni yüzdüren
Aşk;
Koskocaman bir yalan
Neden diye her sorulan soruya yanış cevap veren
Resimdeki görüntünle hayallere daldıran
Bir parça umut isteyen
Aşk; ne sensiz olur ne de senle dedirten
|